Bel fıtığı seks hayatını etkiliyor

Tedavi edilmeyen bel fıtığı, ilerleyen dönemlerde cinsel yaşamı olumsuz etkileyebileceği gibi idrar ve büyük abdest kaçırmalarına yol açabilir. Bel fıtığına dair bilinmesi gerekenler.

Bel ve boyun fıtığı, boynumuzdaki ve belimizdeki omurların arasında iki omurun birbirine sürtünerek aşınmaması için varolan, yüzde seksen sıvıdan oluşan disklerin aşınarak omurlar arasında sıkışması ve taşması anlamına gelir. Bu olağandışı durum sonrası bel ve boyunda ağrı oluşacağını belirten Fizyorem Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Gülçin Gülşen, “Söz konusu boyun fıtığı ise boyundan kollara giden sinirlere bası varsa, kollarda uyuşukluk, karıncalanma, yanma şeklinde şikayetler olur. Bel fıtığı durumunda ise, bel hareketlerinde kısıtlılık, bel de güçsüzlük, bacaklarda güçsüzlük, uyuşmalar, karıncalanmalar ve kuvvetsizlikler başlar. Bel fıtığının tedavi edilmeyen ilerleyen dönemlerinde ise aşağıdaki sinirlere bası sonucu, idrar ve gaita problemleri ve hatta kişinin cinsel hayatını olumsuz etkileyen sonuçlar doğabilir” diyor.


Fıtık çocuklarda da görülüyor


Günümüz çocuklarında erken yaşlarda bel ve boyun fıtıkları görüldüğünü söyleyen Prof. Dr. Gülşen, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Eskiden çocuklar sokaklarda oynar, koşar, ağaca tırmanır, bisiklete binerdi. Dolayısıyla kas gelişimi vardı. Şimdi 3 yaşından itibaren bilgisayar başında saatlerce oturan hareketsiz çocuklarımız var. Kasları gelişmiyor dolayısıyla. Ayrıca gerçek hayattan kopan bu çocuklar aynı zamanda mutsuz ve hareketsiz bir hayatın parçaları durumundalar.”


Stres fıtığı artırır


Daha iyi konfora erişmek için beklentilerin sürekli arttığı modern hayatta stresle iç içe olduğumuz vurgusunu yapan Prof. Dr. Gülşen, stresin kas güçsüzlüğüne yol açtığını belirterek stres sonucu tıbbi olarak “kas spazmı” tabir edilen rahatsızlığı önlemek için mutlaka spor yapılması, kasların güçlendirilmesi gerektiğini belirtiyor.


Fıtığa ameliyatsız tedavi mümkün


Ameliyat korkusu nedeniyle hastaların tedaviyi ertelediklerine değinen Prof. Dr. Gülşen, günümüzde bilim ve teknolojinin el ele vererek fıtıkta ameliyatsız tedaviyi mümkün hale getirdiğini ifade ediyor. DRX- 9000 Spinal Dekompresyon ile yeniden doku beslenmesinin sağlandığını, diskin organize olmasıyla tedavi sonrası tavsiye edilen egzersizleri düzenli şekilde uygulayan ve yaşam şekillerini buna göre değiştiren, günlük yaşamdaki hareketlerine dikkat eden hastalarda sorunun tekrarlaması ihtimalinin olmadığını belirtiyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir